Yaklaşık 16 milyon öğrencinin ders başı yapacağı 2016/2017 eğitim-öğretim yılı 19 Eylül Pazartesi günü başlıyor. Okul terki ve devamsızlık konuları bu yıl da eğitimin, dolayısıyla Türkiye'nin geleceğinin temel sorunları olarak karşımızda duruyor.
Gelin hep beraber çarpıcı araştırmalar ve rakamlarla, lise çağında eğitime katılımda sondan üçüncü, devamsızlık sıralamasında ise OECD birincisi olan Türkiye'nin eğitim karnesine yakından bir göz atalım...
Okul terki ve devamsızlığı izlemeye yönelik etkin bir mekanizma bulunmamakla birlikte, konuya ilişkin atılacak adımlar öğretmenlerin ve yöneticilerin inisiyatifine bırakılmış durumda.
Türk Eğitim Derneği (TED) eğitim uzmanı Dr. Sabiha Sunar okul terki ve devamsızlığın önüne geçebilmek için yapılması gerekenleri şöyle anlatıyor:
"Bu noktada okul rehberlik hizmetlerinin, devamsızlık ve okul terkine yönelik sorunların altında yatan sebepleri araştırıp önleyici ve iyileştirici uygulamalar geliştirmesi oldukça önemli. Risk grubunda olan çocuklara etkin rehberlik hizmeti sunulabilmesi için rehber öğretmenlerin konuya ilişkin mesleki yeterliklerinin gözden geçirilmesinin yanı sıra uzun vadede ihtiyaç duyulan rehber öğretmen sayısının da belirlenmesi gerekir.
Ancak, okulu terk etme riski taşıyan öğrencilerin belirlenmesi, izlenmesi ve gerekli önlemlerin alınmasına ilişkin bir sistemin oluşturulması atılacak adımlardan ilki olmalı. Bu adımın anlamlı olabilmesi için yapılması gerekenlerin başında öğrencinin okul terki noktasına gelmeden önceki süreci analiz ederek, öğrenciler için anlamlı ve olumlu bir okul iklimi oluşturmak gelmeli.
Öyle ki, okul terkine sebep olan faktörlerin çoğu olumlu bir okul iklimi sağlanamamış olmasının sonuçlarıyla örtüşüyor. Olumlu okul iklimi başta öğrenciler olmak üzere okulla ilgili tüm paydaşların sosyal, fiziksel ve duygusal anlamda güvende hissettiği okul ortamını ifade eder."