Doçentlik Başvurusunun Reddi Kararına İtiraz ve Dava !!!

DOÇENTLİK BAŞVURUSUNUNUN REDDİ KARARINA İTİRAZ VE DAVA

 Doçentlik başvurusu neticesinde verilen doçentlik başvurusunun iptali kararları İdare Hukuku altında konumlandırdığımız Yükseköğretim Hukuku alanın çerçevesinde incelenmektedir. Yükseköğretim Hukukunun akademik kadrolar, disiplin soruşturmaları, yurt dışı diplomaları denkliği, yata-dikey geçişler gibi bir çok alanı bulunmaktadır. Bu alanlara doçentlik sürecinde karşımıza çıkan idare işlemleri de dahil edilebilir. Bu itibarla aşağıda sadece doçentlik başvurusu süreci, doçentlik başvurusunun iptal nedenleri, doçentlik başvurusunun iptali aşamalarında kurumun işleyişi ve doçentlik başvurusu iptal olduğunda itiraz ve dava yolları süreçlerinden bahsedilecektir.

1- Doçentlik başvuru süreci ve başvurunun sonlandırılması

Doçentlik başvurusu Üniversitelerarası Kurul(ÜAK) Başkanlığınca açılan Doçentlik Bilgi Sistemine(DBS) yılda iki kere Ekim ve Mart aylarında yapılmaktadır. Doçent adayları ÜAK tarafından düzenlenen ve her başvuru döneminde ilan edilen doçentlik şartları, doçentlik yönetmeliği, bilimsel araştırma ve yayın etiği yönergesi, ilgili dönemin sıkça sorulan soruları, yükseköğretim kanunu ve DBS gereklerine uygun olarak başvuru yapmaktadır.

Doçentlik başvuruları Mart ve Ekim ayının son mesai gününde ve saatinde sona erdikten sonra adayların dosyalarını inceleyecek jüri üyeleri belirlenmektedir. Jüri üyeleri mevzuata göre doçent adaylarının dosyalarını nicelik, nitelik ve bilim alanına uygunluk bakımından incelemekle yükümlüdür. İnceleme sonucunda jüri raporu hazırlayarak sisteme yüklemektedirler. Söz konusu raporlar ayrıntılı ve gerekçeli olmak zorundadır.

Rapor hazırlama süreci de bittikten sonra ÜAK sonuçları DBS üzerinden açıklamaktadır. Açıklanan sonuçların bazıları e-mail olarak bazıları posta yoluyla bazıları ise sistemden tebliğ edilmektedir. Bu süreçte ÜAK kurum içerisinde işlemleri bu sırayla yürüttüğü için jüri üyelerinin de dosyayı sırasıyla şu şekilde incelemesi gerekmektedir;

a-Etik İnceleme

Bu hususta eğer bir jüri üyesi etik inceleme yapmışsa etik ihlal iddialarını ayrıntılı ve gerekçeli olarak yazmak zorundadır. Bu gerekçelilik, başta iddia edilen yönergedeki ihlal maddesini açıkça göstermek ve söz konusu maddede yer alan tanım ile isnat olunan eylemin ilişkilendirilmesi olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu hususlara riayet edilmeden hazırlanan raporlar doçentlik mevzuatına uygun olamadığı gibi ÜAK’ın tesis edeceği işleme de hukuki bir dayanak olarak alınamaz. Etik incelemeden geçen adayın asgari başvuru şartlarını sağlayıp sağlamadığına bakılır.

b- Asgari Koşulların Sağlanıp Sağlanmaması Bakımından İnceleme

Asgari başvuru şartları her başvuru döneminde ÜAK tarafından ilan edilmektedir. İlan edilen şartlara göre ilgili kısımlarda yer alan zorunlu çalışmaları yapmış olmak ve toplamda da en az 90 puanı doktora sonrasındaki yayınlardan olmak üzere 100 puan almak gerekmektedir. Başvuruda beyan edilen çalışmaların bilim alanına uygun olup olmadığı, doğru yerde puanlanıp puanlanmadığı, hatalı şekilde yanlış yerde puanlanmışsa doğru yerde puanlandığında 100 puanı ve ilgili kısımda istenen puanı sağlayıp sağlamadığı ve netice olarak aslında alınan puanlar toplandığında nicelik olarak 100 puanın saplanıp sağlanmadığı araştırılır. Asgari şartları taşıdığı görülen aday hakkında eser inceleme aşamasına geçmektedir.

 c- Eser İnceleme

Başvuruda beyan edilen çalışmaların ilgili bilim alanına uygunluğu, bilim alanına olan katkısı, orijinalliği, doçentlik unvanı verilecek düzeyde ve kalitede yayınların olup olmadığı ve netice olarak niteliksel olarak yeterli düzeyde olup olmadığı araştırılır. Eser inceleme sürecinde yayınların indeksleri, dergilerin etki faktörleri, bilim alanına katkı bakımından alınan atıf puanları, çalışmalardaki yazar sıralamasında kaçıncı sırada olduğu, tek yazarlı çalışmaları, grup çalışmasına yatkınlık bakımından çok yazarlı ve çok merkezli çalışmaların içeriklerine dikkat edilir. Bu araştırmada önemli olan ÜAK’ın çizdiği sınırları gözeterek ve zorunlu olmayan şartlara dikkat ederek rapor hazırlanmasıdır.

2- Doçentlik Başvurusu Sonucunda Alınan Kararlar

 Başvuruda bulunan aday ÜAK’ın belirlediği süreler sonunda gelen jüri raporlarına istinaden sonuçları öğrenmektedir. İnceleme sürecindeki sıraya bağlı olarak alınan kararlarda değişiklik göstermektedir.

a-Etik İnceleme Kararı

Başvuru askıya alınır ve etik inceleme dosyası açılır. Açılan dosya toplanan ilk etik komisyon toplantısında görüşülür. Sağlık ve Spor Bilimleri Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonu, Fen ve Mühendislik Bilimleri Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonu ve Sosyal Bilimler İle Güzel Sanatlar Bilimsel Araştırma ve Yayın Etiği Komisyonu olmak üzere 3 komisyon bulunmaktadır. Aksi kararlaştırılmadıkça ortalama 6-8 haftada bir toplanır. Bununla birlikte toplantı tarihleriyle ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır.

Etik inceleme süreci genel olarak adaydan savunmasının alınması, gerekli görülmesi halinde dosyanın uzman görüşü alınmak üzere profesörlere gönderilmesi, gerekli görülmesi halinde diğer bilgi ve belgelerin toplanması ve kararın verilmesi şeklinde ilerlemektedir. Son toplantıda alınan karar etik ihlalin bulunduğuna ilişkin olursa başvuru iptal edilerek adayın kurumuna disiplin süreci başlatılması için bildirilir. Aday en erken izleyen 3. dönem başvurabilir. Bu durumda adayın itiraz ve dava hakkı bulunmaktadır

b-Asgari Koşulun Sağlanmaması Kararı

Asgari koşulların sağlanmadığına ilişkin karar Doçentlik Komisyonu tarafından verilir ve başvuru iptal edilerek adaya bildirilir. Adayın başvuru dosyasında yer alan çalışmaların birinin yada birkaçının kabul edilmemesi durumunda başvuru şartlarında yer alan ilgili kısımda yada toplamda 100 puanı sağlamadığı tespit edildiği anlamına gelir. Mevzuata göre aynı yayınlarını sorun olmadan yeni başvuruda kullanabileceği ortada olsa da yeni uygulamaya göre aday izleyen dönem asgari şartlar konusunda gündeme gelen yayınlarını puanlamadan yeni başvuru yapabilir.

Doçentlik komisyonu jüri üyesinin iddialarına göre asgari şartların sağlanmadığını tespit edeceği gibi kendisi de inceleyerek farklı konuda karar verebilir. Hiç ileri sürmeyen bir konuda asgari şartların sağlanmadığını ileri sürerek başvuruyu iptal etme durumu uygulamada karşımıza çıksa da mevzuata uygun olmadığı tarafımızca değerlendirilmektedir. Başvurusu iptal edilen adayın itiraz ve dava açma hakkı bulunmakta ise de itirazın kabul oranının oldukça düşük olduğu görülmektedir.

c- Eser İncelemede Başarısızlık Kararı

Jüri üyeleri tarafından incelenen çalışmaların yetersizliği değerlendirildiğinde aday başarısız ilan edilir ve başvuru iptal edilir. Aday ancak izleyen 3. dönem başvuru yapabilir. Genel olarak doktora bitim tarihinin yakın olması, çalışmaların 3-5 sene gibi bir aralıkta yığılmış olması ve homojen dağılmaması, lisansüstü danışmanlığının bulunmaması, projede görev almamış olması vb. durumlar yada çalışmaların içeriklerine ilişkin değerlendirmelerin söz konusu olduğu görülmektedir. Çalışmaların içerikleri ile ilgili bilimsel, detaylı ve gerekçeli olarak hazırlanan raporlar mevzuata uygun kabul edilse sübjektif değerlendirme varsa başvuru ve kanun yolları kullanılabilir. İçerik haricinde diğer değerlendirmeler doğrudan doçentlik mevzuatına ve şartlarına aykırıdır. Bu bakımdan eser incelemede başarısızlık kararına karşı itiraz ve dava yolu açıktır. İtirazların kabul oranının çok düşük olduğu ve doçentlik komisyonunun jüri üyesi yerine geçerek karar veremeyeceği gerekçesiyle itirazlar genel olarak reddedilmektedir. Doçentlik Komisyonunun bu gerekçesi mevzuata uygundur. Eser inceleme aşamasında başarısızlık durumunda dava ile sonuca ulaşılmaktadır.

d- Şaibeli Dergilerden Dolayı Başvurunun İptali Kararı

 ÜAK’ın şaibeli dergi konularındaki kararlarını belirli bir sınıflandırmaya tabi tutmadığı görülmektedir. Jüri raporları doğrultusunda süreç işleten ÜAK tarafından şaibeli dergi isnatları olduğunda eser inceleme aşamasında değerlendirme yapılmadığı daha ziyade etik inceleme ve asgari koşullar bakımından değerlendirme yapıldığı görülmektedir.

Şaibeli dergilerle ilgili yapılan incelemeler ilk olarak etik komisyonlar tarafından yapılmıştır. Bu hususta bir düzenleme ya da içtihat olmadığı için yanlış veya yanıltıcı beyan olarak etik inceleme yaptıkları dosyalarda bulunmakta ise de etik komisyonlar tarafından sınırlı sayıda incelenen dosyalarda ağırlıklı olarak bu konunun bilimsel araştırma yayın etiği yönergesinde düzenlenmemesi gerekçesiyle etik incelemeye konu olamayacağı adaylara bildirilmiştir.

Uygulamaya göre şaibeli dergilerle ilgili hususlarda inceleme mercii doçentlik komisyonu olup aşama olarak asgari şartların sağlanıp sağlanmadığının kontrol edildiği aşama olduğu söylenebilir. Şaibeli dergide yayınlanan çalışmadan alınan puan çıkarıldığında aday başvurduğu temel alana ait doçentlik şartının ilgili kısmında yer alan zorunlu puanı sağlayamıyorsa yada bütün olarak 100 puanın altına düşüyorsa başvuru iptal edilmektedir.

3- Doçentlik Başvurusu Sonucunda Alınan Kararlara Karşı İtiraz ve Dava Yolları

Doçentlik başvurusunun iptali yukarıda belirtilen gerekçelerle 3 şekilde gerçekleştikten sonra doçent adayının itiraz ve dava hakkı bulunuyor. Etik ihlal kararından sonra yapılan itirazları etik komisyonları, asgari koşuldan iptal ile eser incelemeden başarısızlık dolayısıyla iptal kararlarından sonra yapılan itirazları doçentlik komisyonu incelemektedir.

Önceki anlatımlar tekrar hatırlanacak olursa yapılan itirazların bu 3 süreci yürüten komisyonlara yapıldığı anlaşılacaktır. Başka bir ifade ile zaten kararı vermiş olan komisyonlara bu itirazlar yapılmaktadır. Hal böyle olunca komisyonlar birkaç ay önce verdikleri kararı ancak yeni ve somut bir bilgi-belge olmadan değiştirmemektedirler. Dolayısıyla itirazların kabul oranı da düşük olmaktadır.

Bu 3 aşama neticesinde verilen başvuru iptal kararları doğrudan yada itiraz sonucunda için idari yargıda dava açılabilir. Bu dava ve itiraz hakkı kanuni bir hak olup kurum tarafından verilen bir hak değildir. Kaldı ki kurum da bu haklara sahip olduğunuzu size tebliğ edilen sonuç kararında bildirmek zorundadır. Bununla birlikte itirazlardan sonuç elde etme oranı düşük olduğundan ve üst makama başvuru zorunluluğu olmadığından itiraz ve dava aynı anda yapılabilir. İtirazın reddedilmesi ve bildirilmesi bazen birkaç ayı bulabildiğinden itiraz ve davanın aynı anda yapılmasında yarar vardır.

Doçentlik başvurusunun iptali için açılan davalar “iptal davaları” olarak adlandırılmaktadır. Davalar Ankara İdare mahkemelerinde ÜAK’a karşı iptal kararının verildiği tarihten itibaren 60 gün içinde açılmalıdır. Bu şekilde açılan davalarda kural olarak mahkeme bilirkişi raporları alıp ona göre karar vermektedir. Yine kural olarak mahkeme bilirkişi raporları ile bağlı değildir.

Doçentlik başvurusunun iptali davasında yapılan işlemlerin hangi unsurlarının sakat olduğu, verilen kararın doçent adaylarının eylemlerinin sonucu olmadığı, bazı durumlarda jüri raporlarının gerekçesiz veya subjektif olduğu ve dolayısıyla başvurunun iptalinin hukuka aykırı olduğu ortaya konulur. Kurum kararına karşı hazırlanan dava ile doçent adaylarının ilgili yayınları birlikte değerlendirilerek ya doğrudan karar verilir ya da bilirkişi raporu alınarak karar verilir.

Doçentlik başvurusunun iptal nedenleri tek tek incelendiğinde ortaya çıkan hususların Yükseköğretim Hukuku alanında yer alan başlıklar olduğu görülmektedir. Yükseköğretim Hukuku çerçevesinde doçent adaylar tarafından yapılan başvuru neticesinde verilen bütün karar çeşitlerine karşı açılan davalarımız bulunmaktadır. Davaların içeriklerine ve konularına diğer yazılarımdan ulaşabilirsiniz.

Akademik Hukuk & Danışmanlık olarak doçentlik başvurusunun reddi kararlarına karşı yüzlerce dava, itiraz ve savunmalarımız bulunmaktadır. Bunların bir kısmını paylaşma olanağı buluyoruz. Ağırlıklı olarak Yükseköğretim Hukuku alanında çalışan ofisimiz Yükseköğretim Hukuku’nun alt dalları ile özel olarak ilgilenmektedir.

AkademikHukuk