Fakat, diğer öğretim görevlisi ilanlarında olduğu gibi, yukarıda anlattığımız hassasiyeti üniversiteler sergilememekte, aksine öğretim üyesi ilanlarında olduğu gibi spesifik çalışma alanlarıyla başvuruları "bir kişiye" şans tanıyacak şekilde sınırlandırmaya tüm hızıyla devam etmektedirler.
Kariyer Merkezi özelinde yukarıda önemini bahsettiğimiz konunun aksine bir ilan köklü üniversitemiz İstanbul Teknik Üniversitesi tarafından yakın tarihte verilmiştir. 27 Temmuz 2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ilanda, Kariyer Merkezine alınacak Öğretim Görevlisi kadrosunda özel şart olarak; "Sosyoloji lisans mezunu olup, Şehir Sosyolojisi alanında tezli yüksek lisans yapmış olmak. Kentlerin büyüme stratejileri ve Üniversite-Şehir ilişkileri üzerine çalışmaları olmak. Belgelendirmek kaydıyla lisans öğreniminden sonra alanında en az 5 yıl deneyimli olmak" aranmıştır.
Ülkemizde kariyer danışmanlığı hizmetleri, başta rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümü mezunları olmak üzere psikoloji, halkla ilişkiler ve tanıtım gibi iletişim alanlarından mezun olmuş kişilerce yürütülmektedir. Ancak, İTÜ'nün ilan şartlarına baktığımızda bu kadro için aranan şartları sağlayan yalnızca "bir kişi" vardır desek herhalde abartmış olmayız! Kentlerin büyüme stratejileri üzerine çalışması bulunan adayların Kariyer Merkezlerinin görevleriyle ilişkisini üniversitemizin nasıl kurabildiğini gerçekten merak ediyoruz.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanlığı İnsan Kaynakları Ofisi tarafından özel önem verilen Kariyer Merkezlerinin kendinden beklenen hizmetleri yerine getirmesi gerçekten isteniliyorsa; bu ilanların engellenmesi ve bu birimlerde çalışacak kişilerin alanlarının/yetkinliklerinin tanımlanması gerekmektedir!