Milliyet Gazetesindeki köşesinden de Abbas Güçlü konuyla ilgili yazdığı köşe yazısında formasyonla ilgili şu cümlelere yer verdi: YÖK Başkanı’ndan çarpıcı açıklamalar
...
Formasyon eğitimi!
- Formasyonu isteyen YÖK değil. Bir bakan geliyor, ille de yapın diyor, bir başkası geliyor, kaldırın diyor!.
- Yeni Bakan’la yeni bir durum değerlendirmesi yapılıyor. İsmet Bey, öğretmenin niteliğinin artırılmasını istiyor. Tezli yüksek lisans gündemde.
- Eğitim fakültelerine mülakatla öğrenci alınması sıkıntılı olur ama başka formüller bulunabilir. Mülakat risk taşır.
- Gelecek yıl eğitim fakültelerine de baraj geliyor.
..... "
YÖK BAŞKANINDAN YAPILAN BU AÇIKLAMA DA HABERİ DOĞRULAR NİTELİKTE "ÖĞRETMENLİK İÇİN TEZLİ YÜKSEK LİSANS OLMALI"
"Pedagojik formasyonla öğretmenlik yolunu ve kontenjanları MEB'in talebi üzerine arttırdık. Daha sonra kontenjan getirerek sınırlamak istedik. Ama çok tepki oldu. Formasyon bir sertifika programıdır. YÖK sertifika programlarına karışmamalı. Eğer MEB belli alanların yanındaki 'öğretmenlik yapabilirler' ifadesini kaldırırsa o zaman her isteyen öğretmen olamaz. Bütün bunları hayat boyu öğrenme çerçevesinde değerlendiriyoruz. Öğretmen niteliğini yükseltme konusunda MEB'le eşgüdümle çalışacağız. Öğretmenlik için tezli yüksek lisans da bu yollardan biri. Ben kişisel olarak eğitim fakültesine girişte sınavın yanı sıra adayın diksiyon, sunum, iletişim yeteneği, psikolojik değerlendirmenin dikkate alınması gerektiğini düşünüyorum. Ama bunların bilimsel, denetlenebilir ve ölçülebilir olması gerekiyor.
Yeni YÖK üç ayaktan oluşacak. YÖK'ün yetkilerini devredeceği bir yapılanma üzerinde çalışıyoruz. YÖK'ten bağımsız olan Kalite Kurulu'na zaten hükümet programında yer verildi. Bir an önce yasalaşması için çalışıyoruz. En tepede Yükseköğretim Planlama ve Yönlendirme Kurulu olmalı. Önerimize göre Başbakan başkanlığında başta MEB, Sağlık, Bilim Sanayi, Maliye ve Teknoloji ile Kalkınma bakanlıklarından oluşacak. Kurul, ulusal strateji ve hedefleri dikkate alarak istihdam odaklı alanlar belirleyerek, yükseköğretimde Türkiye'nin hedeflerini tayin edecek. YÖK ise bu üst planlamaya göre icraat ve eğitim öğretim faaliyetinde bulunacak. Kalite Kurulu da eğitim öğretim faaliyetlerini değerlendirecek ve üst kurula raporlandıracak. Burada Batı'daki örneklerde olduğu gibi akademisyenlerden iş dünyasına, hatta öğrenci temsilcisine kadar üyeler bulunacak. Doktora sonrası devlet üniversitelerimiz de üç yıla kadar araştırmacı çalıştırabilecek. Tüm gelişmiş ülkelerde olduğu gibi her 6 yıldan sonra bir yıl araştırma izni alabilecekler. Üniversitedeki bilginin teknolojiye dönüşümüne yönelik ticari oluşumlar kolaylaştırılacak.