'Biz Türkler test çözerek değil yazarak anlatmayı severiz'

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Cemil Yücel, Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması (TIMSS) ve Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) Türkiye verilerine ilişkin, "TIMMS ve PISA gibi araştırma kurumları Türkiye'nin eğitimde geride kaldığını söylüyor. Öz eleştiri yapıp bunu kendilerinin var ettiğini ne zaman anlayacaklar?" dedi. Yücel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, TIMMS ve PISA sonuçlarının birbirine yakın olduğunu belirterek TIMSS araştırmasının öğrenci başarılarındaki eğilimleri izlemenin yanı sıra ulusal eğitim sistemleri arasındaki farklılıkları da belirttiğini fakat sistemin Türkleri tanımadığını ifade etti. Türkiye'nin geride kalma sebeplerinden birinin eğitim sistemindeki test çalışmalarının olduğunu dile getiren Yücel, öğrencilerin bir yarışa sürüklenmesi yüzünden bu sonucun ortaya çıktığını aktardı. - "Araba sağlam fakat zemin kaygan" Cemil Yücel, Türkiye'de eğitim konusunun her zaman öncelikli bir mesele olarak ele alındığını, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da buna özel önem verdiğini dile getirerek şöyle konuştu: "Sayın Cumhurbaşkanımız eğitime gerçek anlamda büyük önem veriyor. Bir eğitimci olarak eğitimde gözlemlediğim eksiklikleri söylemek zorundayım. Bir öğrencinin geleceği dört şıktan oluşamaz. Avrupa bunu böyle değerlendirmiş olabilir fakat bizler sokakta top oynarken ziline basıp su istediğimiz Ayşe teyzemizi kaybettik. Haliyle samimiyeti, dostluğu da beraberinde kaybettik. Robotlaştırılıp yüksek puan almak için bayramda babaannesinin elini öpmeye gitmeyen nesilden hayır gelmez. TIMMS ve PISA gibi araştırma kurumları, Türkiye'nin eğitimde geride kaldığını söylüyor. Öz eleştiri yapıp bunu kendilerinin var ettiğini ne zaman anlayacaklar?" Ülke olarak eğitime harcanan paradan haberleri olduğunu, devletin eğitime önem verdiğini ancak eğitimin dört duvar anlamına gelmediğini ifade eden Yücel, şunları söyledi: "İçine ruh koymak lazım. Dünyanın en zeki, en pratik insanı olan toplumumuzu, gençlerimizi maalesef bu sistemle köreltiyoruz. Eğitim alanında çok fazla gelişmelerimiz var. Yeni okullarımız yapılıyor, kız çocuklarımızın okul devamlılığı sağlanıyor ve eğitim alanındaki harcamalarımız da geçmişten bugüne artarak devam ediyor. Sistemimizdeki tek hata eğitimdeki samimiyeti kaldırıp Avrupa'yı örnek almamız. Biz Türkler test çözerek değil yazarak anlatmayı severiz. Yazdırın bize, bakın neler oluyor. Bizim arabamız sağlam fakat inandığımız Avrupa eğitim sisteminin zemini kaygan." - "Çocuğa soru soruyoruz, 'Şıklar nerede hocam' diyor" Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı (TEOG) sisteminin eğitim adına doğru bir yol olmadığını savunan Yücel, "2003 yılından bu yana sisteme ayak uydurmak adına öğrencilere yaptığımız sınavlar, aslında öğretmenlerimizin de müfredatını, ders anlatım biçimini belirliyor. Çocuğa soru soruyoruz, 'Şıklar nerede hocam' diyor. Şık falan yok arkadaşım, kendini ifade edip bildiğini aktardığın an dünyanın en kaliteli öğrencisi sensin. Ezberle değil, arzuyla, merakla çözülür bu iş." diye konuştu. Yücel, 2015 TIMSS'taki Türkiye raporuna dikkati çekerek şunları kaydetti: "Türkiye sıralama anlamında 4. sınıflarda matematikte 49 ülke arasından 36, fende ise 35. olduğunu görüyoruz. 8. sınıflarda matematikte 39 ülke arasında 24, fende 21'incidir. Fakat sonuçların arasında dikkat edilmesi gereken bir kısım var. Öğrencilere 'Fen ve matematiği ne kadar seviyorsunuz' sorusunun olumlu cevabı bizim ülkemizde en yüksek sıralarda. Biz dersimizi, çalışmayı seviyoruz. İletişim uzmanı iletişimi kağıttan okursa, matematikçi 20 yıldır aynı dökümlere bakıp formülle eğitim verirse ve 'Hangisi doğrudur' sorusunda kafa karıştırmak için, sırf ezberlemek, ezberletmek için sistem uygulanırsa bu iş olmaz. Bizim çocuklarımız da imkanlarımız da güzel. Suçu biraz biz eğitimciler üstlenmeliyiz."