Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa Konferansı İÜ’de Yapıldı
Konferansın açılış konuşmalarını İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ve AYBİR Başkanı Prof. Dr. Yusuf Balcı yaptılar.
“Sivil Anayasaya Her Türlü Desteği Vermemiz Lazım”
AYBİR Başkanı Prof. Dr. Yusuf Balcı açılış konuşmasında darbecilerin yaptığı mevcut çağdışı anayasa yerine milletin ürünü yeni bir anayasa yapılmasının elzem olduğunu belirterek, “Bu hususta toplumda bir mutabakat da mevcuttur. Bu noktada, üniversitelerimizin daha aktif bir rol üstlenmesi gerekmektedir. Malum, darbeciler anayasalarını hocalara sipariş ederek yaptırmıştır. Şimdi ise bizlerin, sivil bir anayasa yapılmasına her türlü desteği vermemiz lazım. Tabii yeni bir anayasa yapmak hem doğası gereği hem de ülkemizin siyasi yapısı nedeniyle kolay bir süreç değildir. Ancak, Türkiye’nin bir darbe anayasasından kurtularak, TBMM tarafından, sivil ve özgürlükçü bir anayasaya kavuşacağımıza yürekten inanıyorum” diye konuştu.
“İleride Hatırlanacak Önemli Bir Toplantıya Ev Sahipliği Yapıyoruz”
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ise konuşmasında doktora salonunun üniversite için önemli olduğunu belirterek, “Bu salon üniversitemizin güzide salonlarından biri. Birçok önemli çalışma burada sunuldu, burada savunuldu. Ben de kendi doktora tez savunmamı bu salonda yaptım. Burada hepimizin güzel hatıraları var. Bu hatıralara ve geçmişe uygun olarak bugün yine hatırlanacak çok önemli bir toplantıya ev sahipliği yapıyoruz” şeklinde konuştu.
“Yeni Türkiye Adil Olmalı”
Yeni Türkiye Konferansları kapsamındaki “Yeni Türkiye ve Yeni Anayasa” başlıklı toplantıda konuşan TBMM Başkanı İsmail Kahraman, yeni Türkiye’nin adil bir Türkiye olması gerektiğini, bunun için de yeni bir anayasaya ihtiyaç olduğunu söyledi. Kahraman, anayasaların devletin şeklini ortaya koyan belgeler olduğunu ifade ederek, devletin amacının da millete hizmet etmek olduğunu ve devletin ceberrut olamayacağını anlattı.
Yeni anayasada devletle milletin kaynaşmasının ve yeni anayasanın “önce insan” demesinin büyük önem taşıdığını kaydeden İsmail Kahraman, devletin vatandaşa hizmet eden bir örgüt olması gerektiğini dile getirdi. Kahraman, Türkiye’de anayasaların devleti koruduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Anayasanın gözlerde büyütülmesi çok yanlıştır. ‘Anayasa değişir mi değişmez mi?’ gibi tartışmalar var. Tabii ki değişir, nihayetinde bu bir yasa. Anayasayı millet istediği gibi yazar, kaleme alır ve yayınlar. Bunu milleti temsil eden Meclisimiz, milletvekillerimiz yapacak. İçinde bulunduğumuz 26. dönem, güzel bir anayasa yapacak. Çünkü millet bunu istiyor. Tüm partilerin katıldığı yeni anayasa hazırlama komisyonu kuruldu ama ilerleyemedik. Ama bu anayasa değiştirilmeli. Ayrıca mevcut anayasanın dili de imlası da düzgün değil.”
“Anayasayı Toplumla Kaynaşarak Yapacaksınız”
İsmail Kahraman, 1982 Anayasası’nın yamalı bir bohça olduğunu ifade ederek, Türkiye’nin, bütünlüğünü kaybeden bir anayasa ile karşı karşıya olduğunu vurguladı. Anayasa yapılırken toplumun farkında olunması ve dikte edilmemesi gerektiğinin altını çizen Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Anayasayı toplumla kaynaşarak yapacaksınız. Yeni anayasa ferde ehemmiyet vermeli. Devlet, kendini ferdin hizmetinde bilmeli. Hürriyeti verdikten sonra tahdit olmamalı. Yeni anayasada laiklik tarifi olmamalıdır. Dünyada laiklik tarifinin olduğu anayasalar Fransa, İrlanda ve Türkiye’de var. Tarifi de yoktur. İsteyen bunu istediği gibi yorumluyor. Anayasamızın dinden kaçınmaması lazım. Müslüman bir ülke olarak neden kendimizi dinden arındırma, geri çekme durumunda olacağız? Bir İslam ülkesiyiz. Bu nedenle dindar bir anayasa yapmalıyız.”
“Hukuk İçimize Sinmelidir”
Kahraman, bütün kurumların kendini kanunla sınırlaması ve kanunla hareket etmesi gerektiğini ifade ederek, “Anayasa kanuna uygunluğu sağlayacak bir terazi olmalı. Gerçekten hukuka uygun terazinin kendisi olmalı. Yeni anayasa doğru yapılırsa o zaman yeni Türkiye de doğru olur. Yeni anayasa için bir gayret, bir çalışma var. İnşallah neticeye gider” dedi.
Gereken incelemeleri yaptıklarını aktaran Kahraman, “Yarı başkanlık diye düşünüyorduk sonra baktık ki başkanlık sistemi lazım. İki başlılık olduğu takdirde istikrar olmaz. İki şoförlü bir araba kazasız gidemez. Dolayısıyla başkanlık sistemi iskeletli bir anayasa metni hazırladık. Sistemin iyiliği tek kişinin yönetiminde. İki adam, biri Cumhurbaşkanı diğeri Başbakan. Farklı partilerden ise anayasa fırlatma olayını ve Türkiye’ye neye mal olduğunu hatırlayınız. Zaten gelişmemizi istemeyen dış dünya bu propagandayı yapmaktadır. ‘Başkanlık diktatörlük’ deniyor. Ne münasebet. Şimdi Obama diktatör mü? Gayet güzel işleyecek istikrar ve gelişme olacak. İnşallah yeni bir anayasa olur, olmalıdır. Hukukta anarşi olmamalı ve yanlışlıklar yapılmamalıdır. En güzel kanun bile kötü tatbik edicinin elinde bir işkence aracıdır. Hukuk içimize sinmelidir. Kendimize güvenmeliyiz. Biz aşiret değil, koca bir cihan devletiyiz. Gücümüzün niçin farkında olmuyoruz? Kendimize uygun bir anayasa yapacağız ve yeni Türkiye’ye de öyle ulaşacağız” ifadelerini kullandı.
Konuşmaların ardından, AYBİR Başkanı Prof. Dr. Yusuf Balcı, 2. Abdülhamit’in Kanuni Esasi’nin hazırlanması için verdiği fermanın orijinal metnini, İsmail Kahraman’a hediye etti.
